Kambos

Kambos bölgesi, adanın en güzel yerlerinden biridir; Sakız şehrinin güneyinde bulunmaktadır, ağaçlık bir bölgedir ve bölge özellikle turunçgil ağaçlarından oluşan bostanlara sahiptir. Çevre dağlarından gelen yeraltı suları, bölgeyi, uçsuz bucaksız bir turunçgiller bostanına çeviriyor. Burasını hem Cenevizliler hem de yerli aristokratlar yerleşim yeri olarak seçtiler; Cenevizliler 14. y.y.'da, daha sonraki yıllarda da yerli aristokratlar bu bölgede konaklarını inşa ettiler (Bu yerli ada aristokrat ailelerinden bazıları Ralli, Argenti, Petrokokkinu, Kalvokoresides aileleriydi ). Böylece bu bölgede yeni bir ekonomik ve toplumsal bir ağ oluştu.

Yerel bir taş türü olan "Timyanusiki" taşı bu bölgede çıkıyor ve bu taştan oluşan yüksek duvarlar bu toprakların sahiplerini tozdan, rüzgarlardan ve soğuktan korumaktadır. Bostanların sulanması çarklı kuyulardan sağlanılıyor; bir zamanlar bu kuyulardan hayvanların gücü kullanılarak çarklar dönüyordu ve kuyulardan su çıkartılıyordu, günümüzde ise bugünün teknolojisinden yararlanılarak kuyulardan su çıkartılıyor. Sanatçıların ve ustaların elinden çıkmış sarnıçlar, kabartmalı mermerleriyle, oymalı mermer oluklarıyla avlu içinde başlıca konuyu oluşturmaktadırlar. Gölgeli yollar, çiçek bahçeleri ve duvarlara tırmanan yasemin çiçekleriyle, kendi özelliği olan bir ortam yaratıyorlar.
Buralarda, evler, ikişer veya üçer kattan oluşmaktadırlar ve ağaçların üstünden görkemli bir şekilde yükselmektedirler; böylece bu evler, sahiplerine panoramik bir manzara sunuyorlar ve ev sahiplerinin tüm çiftliği kontrol altında tutma olanağını veriyorlar. Bostan çiftilğinin başka bir çok bölümleri hem iç bina için hem de dış bina topluluğu için uyum içinde bulunmaktadır ve burada yaşayanların hayatlarını kolaylaştırmak için kullanılmaktadır.

Kemerli kapılar ve pencereler, mermer sütünlü kapalı yapı bölümleri, bu kemerli bölümler üzerinde bulunan balkonlar, üstünde kabartılı aristokrat ailelerinin simgeleri bulunan büyük avlu giriş kapıları, çakıl taşları ile döşenmiş avlular, süslü tavanlar, bölgesel mimari tarza başka bir özellik ekliyorlar; bu yapı tarzı bölgesel mimarinin yöresel unsurların etkisinde kalarak oluşan gelişimin sonucudur. Ne yazık ki 1822'deki ada halkının kıyım olayı ve 1881'deki ada depremi bu önemli yapıları mahfetmiştir

Πηγή: chiosonline.gr